‘’Türkiye’de vasıflı-vasıfsız gazetecilik yapan on binlerce basın emekçisi bulunmaktadır. Bilhassa ‘’İnternet Gazeteciliği’’ yapan gazeteci sayıca günümüzde adeta bir basın ordusu haline gelmiştir. Her geçen günde sayısının arttığını gözlemekte olduğumuz basın mensubu değerli arkadaşlarımızın bugün basın mevzuatında kendilerine verilen hakları da bulunmamaktadır.

Salt gazetecilik yapan tüm basın emekçileri dostlarımız niçin ‘’sarı basın kartı’’ından faydalanmasın?. Niçin ‘’resmi ilan’’  haklarından mahrum edilmektedir?

Yazılı basının her geçen gün tiraj kaybettiği, kapanan gazeteler ile ayakta zor duran vasıflı (Resmi İlan Hakkı olan) gazetelerin ise gelecek kaygıları günden güne artmaktadır.

Eğer basın bir milletin ‘’gören gözü, duyan kulağı ve konuşan dili’’ ise ve hatta 4. Kuvvet durumundaysa her geçen günden daha fazla sahiplenilmesi ve desteklenmesi gerekmez mi?

Bugün ekmeğini kazanmakta zorlanan değerli basın emekçisi dostlarımız adeta ‘’besin mensubu’’ haline getirilmek istenmiştir.

Biz, böyle gelecek endişesi taşıyan, mengene arasında sıkışıp kalmaya zorlanan dostlarımızın gelecek endişeleri yaşamalarını asla istemiyoruz. Buna da izin vermemek için ortaya çıktık ve TİNGADER’i kurduk.

TİNGADER: ‘’Türkiye’nin içinde bulunduğu zor şartlara rağmen ‘’kalemini kiralamayan ve satışa çıkarmayan, tetikçilik yapmayan Gazeteciler’’ in kurduğu devasa bir basın örgütüdür. TİNGADER, tüm Türkiye’de bulunan gazetecilerin teslim edilmeyen haklarının başkomutanı olarak kurulmuş güçlü bir örgüttür.

En kısa zamanda 81 ilde örgütlenmesini de tamamlayacaktır. Önümüzdeki günlerde TİNGADER’in Türkiye’de en güçlü bir basın örgütü olarak milletimizin ve devletimizin yanında hizmet aşk ve kararlılığında yapmakta olacağımız etkinlik ve örgütlenme çalışmalarının müjdesini vereceğiz’’ dedi.