1700’LÜ YILLARDAN BU YANA GÖRÜLÜYOR 2021 YILI İÇERİSİNDE HIZLI ARTIŞ İLE BERABER YAYILAN DENİZ SALYASI TÜM DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ

1700’LÜ YILLARDAN BU YANA GÖRÜLÜYOR 2021 YILI İÇERİSİNDE HIZLI ARTIŞ İLE BERABER YAYILAN DENİZ SALYASI TÜM DİKKATLERİ ÜZERİNE ÇEKTİ

Deniz salyasının ilk kez değil geçmiş yıllarda da çok görüldüğünü belirli kaynaklardan ve Profesör ‘lerden bilmekteyiz 2021 yılında hızlı artışı ile endişe içerisine girmemize neden oldu.

DENİZ SALYASI NEDİR, NEDEN OLUR?

Deniz salyasının artışının insan sağlığı üzerinde de etkili olacağını belirten İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Muharrem Balcı, “Deniz salyası, deniz ortamında oluşan mikroorganizmaların aşırı artış göstererek ortama salgıladıkları organik bileşikler sonucunda oluşuyor. Bu organik bileşikler suyla temas ettiklerinde şişiyor, gözle görünür hale geliyor ve deniz salyası oluşuyor. Deniz salyasının oluşması için bazı özel koşullara ihtiyaç vardır. Bu özel koşullar için yüksek derece de azot ve fosfat girdisi ve su sıcaklığına ihtiyaç vardır” diye konuştu.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Muharrem Balcı ise

=Bu gidişle küresel ısınmanın etkisi daha da arttığı için deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır. Bu mikroorganizmalar oldukça zehirlidir. Bu zehirli maddeler bazı balıkları daha çok bazı balıkları daha az etkiler. Mesela midye zehirli maddelerden daha az etkilenir. Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz değerlendirmesini yaptı.

Deniz salyası nerelerde var?

Deniz salyası başta Marmara denizi olmak üzere Erdek, Yalova, Mudanya, Gemlik, Gebze, Gelibolu, İstanbul ve Adalar sahillerini kapladı. İklim değişikliği ve denize yönlendirilen atıklar nedeniyle oluşan deniz salyası deniz altındaki hayatı olumsuz etkiliyor.

“NEGATİF ETKİLERİ VAR”

Denizlerdeki canlıların yanı sıra ekonomik ve sosyal anlamda negatif etkiler oluşturduğunu da sözlerine ekleyen Büyükateş, “Müsilaj olayının sadece ekolojik değil, ekonomik ve sosyal negatif etkileri de söz konusu maalesef. Şu anda balık avlanmada yasak dönemindeyiz, aktif avcılık yapılmıyor. Ancak, aktif olarak balık avcılığının yapıldığı dönemlerde, balık ağlarının gözlerini kapattığını gözlemliyoruz. Teknelerin pompa ve filtrelerini kapattığını ve bunlara zarar verdiğini gözlemliyoruz. Müsilaj, denizel sistemde sahte bir dip yapısı oluşturuyor. Bu da balıkların üreme, beslenme ve göçleri üzerinde de olumsuz etkiler ortaya çıkıyor. Neler önerebiliriz; ekolojik, sosyolojik ve ekonomik etkilerini en aza indirebilmek için. Öncelikle, evsel, endüstriyel kanalizasyon atıkları ve sintine suları denizi kirletici etkenleri, süreklilik söz konusu olmalı ama özellikle müsilajın olduğu dönemlerde deşarjın azaltılması gerekiyor” dedi.

“DENİZE GİRİLMESİNİ TAVSİYE ETMİYORUZ”

Son olarak deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmemesi gerektiğine dikkat çeken Büyükateş, “Müsilajın insan sağlığı doğrudan etkileyecek bir durum olmadığını biliyoruz. Fakat, ortamda sirkülasyon azaldığı için bakteriyel parçalanma yoğun olarak gerçekleşiyor. Bu da dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde negatif etki oluşturabilir. Müsilajın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde denize girilmesini çok tavsiye etmiyoruz” şeklinde konuştu.

Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

  • ÇOK OKUNAN
  • YENİ
  • YORUM
Sponsorlu Bağlantılar
reklam